3. TCP/IP ve INTERNET

Veri haberleşme ağları kullanıcıların bilgisayar ve bilgi kaynaklarını ortaklaşa kullanabilmeleri için geliştirilmiştir. Organizasyonlar bilgisayarı ticaretin her yönüne taşıdıkça, açıkça görüldü ki tek bir ağ çok kullanışlı olmasına rağmen, ticaret ve katılımcıların bilgi ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalıyordu. Örneğin, bir ağın kullanıcısı sık sık başka bir ağa ait bilgisayar ve veritabanı kaynaklarına ulaşmak ihtiyacında olabilir. Tüm kaynakları bir ağda birleştirmek, fahiş biçimde karışık ve pahalı bir yöntemdir.

3.1 OSI Modeli

Intenational Organization for Standardization (ISO)’nun tanımlamış olduğu OSI modeli, bilgisayar ağı iletişimi için büyük problemleri, küçük, daha kolay yönetilebilir parçalara bölerek işlevsel bir tanım verir. Model, ağ ile ilgili tartışmalara bir referans oluşturmaktadır. Şekil 3-1’de OSI modeli görülmektedir.

OSI modeli yedi katmandan oluşur. Her katman için belirli sorumluluklar ve servisler tanımlanmıştır. Alıcı ya da göndericideki katman karşısındaki katman ile iletişim kurar. Her katman komşu katmanlardan işlevsel olarak bağımsızdır. Örneğin, ağ katmanındaki bir protokol gerçekleştirimi, diğer katmanların işleyişini değiştirmeden başka bir ağ katmanı gerçekleştirimi ile yer değiştirebilir.

Şekil 3-1 OSI Referans Modeli

OSI modelinin katmanları aşağıdaki işlevleri yerine getirir:

· Fiziksel bağlantılar (1 ve 2. katmanlar): Bu katmanlar üst katmanlara (3-7) fiziksel bağlantı sağlarlar ve verinin ağ ortamından  iletilmesinden sorumludurlar.
· İletişim (3 ve 4. Katmanlar): Bu katmanlar fiziksel ortamdan bağımsız olarak gönderici ya da alıcı tarafından verinin doğru olarak gönderildiğini/alındığını garanti eden katmanlardır.
· Servisler (5, 6 ve 7. katmanlar): Bu katmanlar kullanıcıya bilgisayar ağı servisleri sağlarlar. Bu servislerden bazıları, dosya ve yazı servisi, elektronik posta, terminal emülasyonu, format çevrimi, login denetimi ve diğerleridir.

OSI modeli detaylı bir tanımlama ya da protokol olmadığından, veri iletişim protokollerini tartışırken referans model olarak kullanılabilir. Veri iletişim protokollerinin amacı farklı birimler üzerinden uygulama verilerinin taşınmasıdır. Tüm veri iletişim protokollerinde temel amaç budur. Veri iletişim protokolleri farklı yöntemlerle geliştirilseler bile aynı işlevi yerine getirmektedirler.
 
3.2 RFC’ler (Internet Kitapçıkları)

Internet’in nasıl çalıştığı RFC’lerde (Request for Comments) belirlenmiştir. Bir, RFC bir Internet standardını veya sadece önerileri, fikirleri veya bir standart için gerekli kuralları içeren bir metin belgesidir. Dokümanlar yayınlanma tarihlerine göre sıraya konulur. Bu yüzden konulara göre bir sıralama söz konusu değildir.

Resmi bir standart durumuna sahip 2200 RFC bulunmaktadır. Dokümanlar Internet’te arşivlenmiştir ve buradan bunları okumak mümkündür
(http://www.internic.net/ds/dspgointdoc.html).

3.3 TCP/IP ve OSI

Ağ mimarilerini tartışmaya başlamadan önce şunu bilmeliyiz ki TCP/IP ve ilgili protokollerin kullanımı hızla artmaktadır. Bu arada OSI modeli ile ilgili ilginç gelişmeler olmaktadır. Birçok kişi bazı nedenlerden dolayı TCP/IP’nin daha uygulanabilir bir model olduğunu düşünmektedir. Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

1. TCP/IP buradadır ve çalışmaktadır.
2. TCP/IP protokol ailesinin kullanan geniş bir ürün yelpazesi mevcuttur.
3. IAB (Internet Advisory Board) tarafından sağlanan iyi-kurulmuş ve fonksiyonel bir yönetim yapısı vardır.
4. Dokümanlara kolay ulaşım sağlar.
5. Birçok UNIX ürününde kullanılmaktadır.

Yukarıda sayılan nedenlere rağmen, TCP/IP protokol ailesinden OSI modeline geçme fikri orijinal Internet sponsoru US DOD’a (Birleşik Devletler Savunma Departmanı) aittir. Ancak, Internet yaklaşımı şu anda varolan standart ve protokolleri ile duracaktır. Yalnızca gerekirse yeni özellikler yazılacaktır. Son olarak, Internet yaklaşımının daha uzun bir süre üreticisinden bağımsız olacağı söylenebilir.

3.4 Internetworking Mimarisi

3.4.1 Terimler ve kavramlar

Internet’te ağlar arası fonksiyonların aktarılmasını sağlayan cihazlara gateway veya router denir.

Şekil 3-2’de görülen A, B, C ağları genelde altağ olarak tanımlanır. Bu, alışılagelmiş bir ağdan daha az fonksiyon sağlarlar demek değildir. Daha doğrusu, üç ağ da tam mantıksal ağdır. Altağlar internetworking için yapılan tüm işlemlere katılırlar. Altağlar bir internetwork veya bir interneti yaratırlar.

 

Şekil 3-2 Gateway ve Altağlar

Bir internetworking gateway’i son-kullanıcı uygulaması için transparandır. Gerçekte, son-kullanıcı uygulaması ağa bağlı host cihazında yerleşmiştir; nadiren gateway’e yerleştirilmiştir. Bu yaklaşım çeşitli bakış açılarından dolayı çekicidir. Birincisi, gateway kendini veri tabanı erişimi, elektronik posta, ve dosya yönetimi gibi uygulama katmanı protokolleri için yormaya gerek duymaz. Böylece, ağlar arası trafiği yönetmek gibi, diğer görevlerini daha hızlı yapabilir. İkincisi, bu yaklaşım gateway’in her türlü veri uygulamasını desteklemesini sağlar çünkü gateway uygulama mesajını, transparan bir  protokol veri biriminden (protocol data unit (PDU)) farklı bir şey olarak görmez.

Bazı tasarımcılar, uygulama katmanı transparanlığı yanında, gateway’i altağlara karşı da transparan yapmaya kalkışmışlardır. Bu, gateway’in ne tip bir ağa bağlandığına dikkat etmemesi anlamınadır. Gateway’in ana amacı yeterli miktarda adres bilgisine sahip PDU’yu almak ve onu son varış yerine veya bir sonraki gateway’e iletmektir. Transparanlık çok çekicidir çünkü gateway’i bir şekilde modüler yapar. Gateway farklı tiplerdeki ağlarda kullanılabilir.

Şunu önemle belirtmek gerekir ki, bu transparanlık sihirle başarılmamaktadır. Altağ protokolleri ve gateway arasında haberleşmenin mümkün kılınması için yazılıma ihtiyaç duyulur. Bu prosedürler genelde şirketlere özeldir ve standartlar gateway ile altağ arasındaki bu arabirimi tanımlamazlar. Bu sözün dışında kalanlar; IEEE, OSI yayınlarıdır. Ayrıca host ve gateway protokolleri (katmanları) arasındaki prosedürleri tanımlayan Internet servis tanımlamaları da bu sözün dışındadırlar. Internet’in servis tanımlamaları ilerleyen bölümlerde incelenecektir.

3.4.2 Bağlantısız ve bağlantı-yönlendirmeli protokoller

Bağlantısız ve bağlantı-yönlendirmeli işlem kavramları her haberleşme protokolünün temelidir ve Internet standartları her ikisini de kullanmaktadır. Bunların özelliklerini tam olarak anlamak bizim için zorunludur. Ana karakteristikleri aşağıdaki gibidir:

· Bağlantı-yönlendirmeli işlemler: Kullanıcı ve ağ veri transferine başlamadan önce aralarında mantıksal bir bağlantı kurarlar. Bu tip bağlantı, kullanıcı ile ağ arasında başarılı bir veri transferi için kullanılır.
· Bağlantısız-mod işlemleri: Veri iletiminden önce kullanıcı ve ağ arasında hiçbir mantıksal bağlantı kurulmamıştır. Veri birimleri bağımsız varlıklar olarak iletilirler.
 
 Bağlantı-yönlendirmeli servis, iki son kullanıcı ve servis sağlayıcı (örneğin, ağ) arasında üç-yönlü bir anlaşma yapılmasını gerektirir. Bağlantı-yönlendirmeli servis, haberleşen tarafların belirli opsiyonları ve quality-of-service (QOS) fonksiyonlarını müzakere edebilmelerine olanak tanır. Bağlantı kurulması süresince, üç taraf da diğerleri ile ilgili bilgileri depolarlar (adresler ve QOS özellikleri gibi). Veri transferi başlayınca, PDU’ların üzerlerinde protokol kontrol bilgilerini (protocol control information (PCI)) daha fazla taşımaları gerekmez. Bu yaklaşım genelde ağ üzerinde sabit rotalamaya neden olur çünkü veri paketleri dinamik rotalama kararlarının alınmasına izin verecek yeterli adresleri içermezler. Tek gereken, tarafların tablolara ulaşarak tam adreslere ve QOS özelliklerine bakmasını sağlayacak bir kısaltılmış tanımlayıcıdır. Oturum müzakere edilebildiğinden haberleşen tarafların birbirlerinin tüm karakteristik bilgilerini önceden bilmesine gerek yoktur. Eğer istenen servis sağlanamıyorsa, taraflardan herhangi biri servisi daha düşük bir seviyeye alabilir veya bağlantı isteğini tamamen reddedebilir.
 
 Geçmişte, bağlantı-yönlendirmeli servislerde tüm veri birimleri için (birkaçı hariç) acknowledgment (onay) sağlanırdı. Eğer iletim süresince sorunlar oluşursa, bağlantı-yönlendirmeli protokol hatalı birimlerin yeniden iletilmesini sağlardı. Ek olarak, çoğu bağlantı-yönlendirmeli protokol verinin varış yerine doğru bir sırada gitmesini garanti ederdi. Bu servisler (sıralama ve trafik açıklaması gibi) artık bir bağlantı-yönlendirmeli protokole yüklenemez. Daha ileri sistemlerde (örneğin, frame relay), trafik yönetimi sistem tarafından değil son kullanıcı iş istasyonundaki, bir kullanıcı programı gibi, başka bir varlık tarafından sağlanır. Bağlantı-yönlendirmeli ağların karakteristikleri Şekil 3-3 ile özetlenmiştir.
 

 Şekil 3-3 Bağlantı-Oryantasyonlu Ağlar.

 
 Bağlantısız servis kullanıcı PDU’larını bağımsız ve ayrık varlıklar olarak yönetir. Verinin başarı ile transfer edilip edilmediği ile ilgili bir denetim yapılmaz ve ağ/ağlar üzerinden devam eden kullanıcı-kullanıcı haberleşmesinden birkaç kayıt alınır. Ne opsiyonlar müzakere edilir ne de veri transferi ile ilgili bir tablo oluşturulur. Birkaç sistemde, haberleşen varlıklar nasıl haberleşme yapacaklarına dair ön anlaşma yapmak ve QOS özelliklerini önceden düzenlemek zorundadırlar. Daha sık olarak ise, iletilen her PDU için QOS sağlanır. Her PDU; servisin tipini ve seviyesini tanımlayan alanlar içerir.
 
 Teoride bağlantısız ağlar, pozitif ve negatif acknowledgment’ler (sırası ile, ACK’ler ve NAK’ler) ve sıralama (sequencing) gibi, veri doğruluğunu destekleme fonksiyonlarını sağlarlar. Pratikte ise, çoğu bağlantısız sistem bu servisleri sağlayamaz.
 Bağlantısız servis doğası gereği aşağıdakileri başarabilir:
 
· bir altağ içerisindeki özel protokollerden yüksek derecede bağımsızdır
· altağların hatırı sayılır derecede birbirlerinden bağımsız olmalarını sağlar
· altağların, kullanıcıların özel protokollerinden yüksek derecede bağımsız olmalarını sağlar
 
 Bağlantısız bir ağ, bağlantı-yönlendirmeli karşılığından daha sağlam görülebilir çünkü her bir PDU bağımsız bir varlık olarak ele alınır. Bu nedenle, veri birimleri ağ içerisindeki çökmüş düğümlerden veya sıkışık noktalardan kaçınarak, farklı rotalar izleyebilirler. Bağlantısız protokoller PDU’larında başlık uzunluğu ve kullanıcı verisi için bağlantı-yönlendirmeli karşılıklarına oranla daha fazla yer tüketirler. Bağlantısız ağların karakteristikleri Şekil 3-4’de özetlenmiştir.

Şekil 3-4 Bağlantısız Servis.

3.5 Internet Katmanları

TCP/IP ağları üzerinde çalışan yazılımlar ve donanımlar haberleşme aktivitelerini desteklemek üzere geniş bir fonksiyon yelpazesine sahiptirler. Ağ tasarımcıları bu fonksiyonların sayısı ve karışıklığı karşısında muazzam bir görevle karşılaştılar. Bu sorunların çözümü için, bir internetin fonksiyonları katmanlara ayrılmış ve internet katmanlı olarak yapılandırılmıştır.

Modern ağlar yedi kavramsal katmana bölünerek tanımlansa da, Internet mimarisi yalnızca dört katmana dayanır. Şekil 3-5’te Internet katman mimarisi gösterilmiştir. Internet’in en alttaki katmanı altağlar ve altağ arabirimlerinden oluşur. Bu altağlar verinin her bir ağın içerisinden gidebilmesine izin verirler. Altağlara örnek olarak WillTel, Transpac, ve bir Ethernet LAN’ı verilebilir. Bu katman bir altağ içermesine rağmen, gerçek uygulamalarda, bir altağ veya gateway ile haberleşen tüm cihazlar için veri bağlantı ve fiziksel katmanların varolması gerekmektedir. Bu nedenle Şekil 3-5 oldukça özettir çünkü bu katman veri bağlantı ve fiziksel katmanları da içermelidir. Daha sonraki şekillerde bu alt katman daha detaylı olarak gösterilecektir.

Bunun üstünde internetwork katmanı vardır. Bu katman ağları ve gateway’leri tutarlı bir sistem içerisinde birbirlerine bağlamak için gerekli fonksiyonları sağlar. Bu katman, veriyi kaynaktan varış noktasına taşımakla sorumludur. Internetwork katmanı IP ve ICMP (internet control message protocol (Internet kontrol mesajı protokolü)) protokollerini içeri. Rota bulma ve adres haritalama için kullanılan diğer destek protokolleri de bu katmanda IP ile birliktedirler.

Şekil 3-5 Internet Katmanları

Üçüncü katman servis sağlayıcı protokol katmanı olarak bilinir. Bu katman uçtan-uca haberleşmeden sorumludur. Eğer bağlantı-yönlendirmeli ise, güvenirlilik ölçümleri ve bir internet üzerinden akan tüm trafiği açıklayabilen mekanizmalar sağlar. Bu katmanda TCP ve UDP vardır.

Son olarak, en üst katman uygulamalar servisi katmanıdır. Bu katman bir son kullanıcı uygulamasına doğrudan arabirimler sağlar. Dosya transferi, uzak terminal erişimi (remote terminal access), remote job execution, elektronik posta vb, gibi fonksiyonlardan sorumludur. Ayrıca bu katman, FTP gibi, geniş kullanım alanı olan belirli protokoller içerir.

3.6 Katman İşlemlerine  bir Örnek

Şekil 3-6’da, katmanlı protokoller ile altağ ve gateway’lerin ilişkisini gösterilmiştir. Şekil 3-5’de belirtilen katmanlar, endüstride sıkça kullanılan terimleri kullanmak üzere yeniden adlandırıldı.

 

Şekil 3-6  Internet Katman İşlemlerine bir Örnek

Bu şekilde, A host’unun B host’undaki bir uygulama katmanı protokolüne bir uygulama PDU’su gönderdiğini düşünelim (bir dosya transfer sisteminde olduğu gibi). Dosya transfer yazılımı çeşitli fonksiyonları gerçekleştirir ve dosya kayıtlarını kullanıcı verisine yollar. Birçok sistemde, B host’unda yapılan işlemler sunucu işlemleri ve A host’unda yapılan işlemler istekçi (client) işlemleri olarak anılır.

Şekilde, A host’unun protokol yığınındaki okun yönünden de anlaşılacağı gibi, bu birim uygulama katmanından aktarım katmanına gönderilir. Üst katmandan gelen PDU aktarım katmanınca veri olarak karşılanır. Bu katman çeşitli işlemler yapar ve kendine gelen PDU’ya bir başlık ekler. Bu veri birimine artık segment denir.

Daha sonra, aktarım katmanı segment’i IP katmanı da denen ağ katmanına geçirir. Bu katman da özel servisler sağlar ve segmente kendi başlığını ekler. Bu birim (Internet terimlerinde datagram denir) alt katmanlara geçirilir. Burada veri bağlantı katmanı, datagrama kendi başlığını ekler ve veri birimi (artık çerçeve denir) fiziksel katman aracılığı ile ağa bırakılır. Tabii ki, B host’u A host’una veri gönderirse süreç ters olur ve okların yönü değişir.
Internet protokolleri ağın içerisinde neler olup bittiğinden habersizdirler. Ağ yöneticisi PDU’yu gerekli gördüğü biçimde yönetebilir. Bazı durumlarda, Internet PDU’su (veri ve başlıklar) altağ boyunca iletilirken değişime uğramaz. Şekil 3-6’da, PDU gateway’den geçerken bu gereklidir. Burada, rotalama işlemleri host bilgisayar tarafından sağlanan adreslere dayanılarak yapılır.

Rotalama kararları alındıktan sonra PDU uygun bir altağa bağlı haberleşme linkine geçer. PDU, veri bağlantı katmanı çerçevesi olacak biçimde yeniden paketlenir ve diğer altağa iletilir. Daha önce olduğu gibi, bu birim altağı transparan olarak geçer ve sonunda varış host’una gelir.

Varış host’u B, trafiği alt katmanları ile alır ve A host’unda yapılan işlemlerin tersini yapar; yani uygun katmanlarda başlıkları sökerek paketleri açar. Başlık; katmana yapılması gereken işleri bildirir. Yani başlık katman işlemlerini yönetir.

Uygulama katmanında; dosya transfer uygulaması tarafından yaratılan PDU, B host’undaki dosya transfer uygulamasına varır. Eğer A ve B host’ları büyük mainframe bilgisayarları iseler, bu uygulama büyük ihtimalle A host’undakinin tam bir eşidir. Uygulama aldığı başlığa göre çeşitli fonksiyonları yerine getirebilir. Verinin B host’undaki başka bir son-kullanıcı uygulamasına geçirilebileceği ihtimali vardır, fakat çoğu durumda, A host’u yalnızca dosya transferi veya elektronik posta gibi sunucu protokolü servislerinden yararlanmak ister. Eğer durum bu ise B host’unda bir son-kullanıcı uygulamasının çalıştırılmasına gerek yoktur.

B host’undaki sunucunun aldığı veriyi, A host’u istekçisine geri döndürmek için, bu sürecin tersi izlenir. Veri, B cihazının katmanlarını, ağı, gateway’i, diğer ağı ve A host’unun katmanlarını geçerek son-kullanıcıya ulaşır.

3.7 TCP/IP Modeli: Daha Yakın bir Bakış

Şekil 3-7’de, TCP/IP modelinin mimarisi ve çeşitli temel ilgili protokoller gösterilmiştir. Bu modelin katmanlarının yığınlanma biçimi, ağ kullanıcılarının ihtiyacına ve ağ tasarımcılarının kararlarına bağlıdır. TCP (ve UDP)’nin üzerindeki protokoller uygulama katmanı protokollerine örnektirler ve Şekil 3-5’de gösterildiği gibi uygulama servisi olarak da adlandırılırlar. Daha alttaki iki katman veri bağlantı ve fiziksel katmanları gösterir. Şekilde görüldüğü gibi bu katmanlar için geniş bir standartlar ve protokoller yelpazesi geliştirilmiştir.

Şekil 3-7 IP Ailesi

3.8 Internetworking’in Amacı

Şimdiye kadar edinilen bilgilerle, bir ağ yöneticisinin internetworking servislerini sağlarken karşılaştığı çeşitli zorluklar ve sorunlar tartışılabilir. Bu başlık altında bu sorunlara genel olarak değinilecektir.

Farklı ağlar farklı uzunlukta PDU’lar kullanırlar. Eğer farklı uzunluklar kullanılırsa, ağlar veya gateway’ler veri birimleri için fragmantasyon (parçalama) sağlamalıdır ve bu yapılırken veri birimlerinin kimliği kaybedilmemelidir. Veri birimlerinin farklı uzunlukları, uçtan-uca temeline dayanan sıra numarası (sequence number) ilişkisinin kurulması gereğini ortadan kaldırmaz. Bir IP gateway’i veri birimlerini parçalayabilir ve alıcı host bilgisayarı bu parçaları, tam bir PDU elde etmek üzere yeniden-birleştirebilir (reassemble).

Zamanlayıcılar, timeout’lar ve tekrarlama değerleri altağdan altağa değişebilir. Örneğin, A ağının bir veri birimini ilerlettiğinde onay-bekleme zamanlayıcısını kurduğunu düşünelim. Zamanlayıcı uçtan-uca onayının belirli bir zaman dilimi içerisinde oluşmasını sağlar. Veri birimi B ağına geçer fakat bu ağın uçtan-uca zamanlayıcısı yoktur. Böylece, bir açmazla karşı karşıya kalırız. Veri birimi B ağından geçtikten sonra A ağı alıcı kullanıcıdan onay alabilecek midir? ve ikinci ağ veri birimini gerçekten alabilecek midir? A ağı bu durumda bir güvenlik sorunu oluştuğunu düşünecektir çünkü veri varış yerine ulaşmamış olabilir. TCP/IP uçtan-uca zamanlama desteği sağlar. Ancak fonksiyon, veri birimi altağlardan geçerken çalıştırılmaz, yalnızca host bilgisayarlarında çalıştırılır. Böylece, ağ istediği tipte zamanlayıcı kullanmakta özgür kalır.

Altağlar farklı adresleme şemaları kullanabilirler. Örneğin, biri mantıksal isimler kullanırken diğeri fiziksel isimler kullanabilir. Bu durumda, iki altağ arasında adres çözümleme ve haritalama farklılıklar gösterebilir. Aslında, çoğu ağ kendi ağına-özel adresler kullanır. Örneğin, bir SNA adresi kolayca bir DECnet adresine çevrilemez. Neyse ki, Internet çeşitli tiplerdeki adresleri destekleyecek standartları sağlar. Ayrıca, Internet sistemleri, ağ katmanından fiziksel katmana kadar olan adresler için adres haritalama desteği sağlar.

Altağlar farklı seviyelerde başarım gösterebilirler. Bir ağ, diğerinden daha yavaş olabilir ve daha az akış sağlayabilir. Internet protokolleri bu meselelerle ilgili belirli bir çözüm sağlamazlar ve kendilerini bu meselelerden sorumlu tutmazlar. Daha önce belirttiğimiz gibi, protokoller farklı tipteki ağlar üzerinde transparan olarak çalışmak üzere tasarlanmışlardır. Tabii ki, ağ yöneticisi bu sorunlarla ilgilenmek zorundadır ve sorunların çözümünde yardımcı olması için bazı Internet yazılımlarını araç olarak kullanabilir.

Altağlar farklı rotalama yöntemleri kullanabilirler. Örneğin, biri sabit rotalama dizini kullanırken diğeri adaptif rotalama dizini kullanabilir. İlk durumda ağ mantığı, rotalama dizinini seyrek olarak yeniden düzenler. İkincisinde, yeniden düzenleme mantığı geniştir. TCP/IP ailesi gateway rotalamasını destekleyen birçok protokol içerir fakat intranet-working  rotalamasına hiç girmez. Bu nedenle, birçok organizasyon bu protokolleri kendi ağları içerisinde kullanırlar.

Altağlar farklı tiplerde kullanıcı arabirimlerine gereksinim duyabilirler. Bir altağ bağlantı-yönlendirmeli, kullanıcı-altağ arabirimi kullanırken bir diğeri bağlantısız, datagram protokolü kullanabilir. Arabirim tipi, hata bulma ve akış kontrolünde söz sahibidir.

Altağlar farklı seviyelerde güvenlik gerektirebilirler. Bir ağ enkripsyon (şifre çözümlenmesi) gerektirirken bir diğeri yalnızca temiz-metin iletimini destekleyebilir. TCP/IP güvenlik ile kendisi ilgilenmez ve kullanıcının veri iletimi için bir güvenlik seviyesine karar verebilmesine olanak sağlar.

Sorun giderme, teşhis etme ve ağ bakımı, altağdan altağa farklılıklar gösterebilir. Bir altağda meydana gelen sorun, bir başka altağı etkileyebilir ve etkilenen altağ hata analizi ve hata doğrulamasındaki kontrolünü yitirebilir. Ağ yönetim bilgilerinin ağlar arası alışverişi Internet protokolleri tarafından transparan olarak gerçekleştirilir. Internet ağ yönetim standartları, ağ yönetimi için hatırı sayılır destekler sağlar.

Açıktır ki internetworking işi basit değildir ve gerçekleştirilmeden önce ciddi analizler ve ön çalışmalar yapılması gerekir.

3.9 Tipik Internet Topolojileri

Şekil 3-8(a)’da bir gateway (G ile gösterildi) ile birbirlerine bağlanan iki ağ gösterilmiştir. Ağlar ağ adresleri (ağ ID’si) ile tanınırlar. Şeklin solundaki ağ, 11.4 ağı, diğeri 128.1 ağı (bu numaraları yaratmakta kullanılan şema 5. bölümde anlatılacak) olarak tanınır. Bu şekil için ağ bulutları terimi kullanılabilir çünkü ağların topolojisi ve işlevleri gösterilmemiştir. Daha alttaki şekillerde, ağ topolojileri de belirtilmiştir.

 

 

  

 

 Şekil 3-8 Tipik Internet Topolojileri : (a) Ağ Bulutları ve Gateway’ler (b) Gateway Ağları Bağlıyor (c) Paket Anahtarları veya Gateway olarak davranan Host’lar (d) LAN Gateway’leri (e) LAN’lar arasında Ortak Gateway’ler (f) Bir Internet içerisinde Çoklu Gateway’ler

Ağ içerisindeki işlemlerin tartışılmadığı durumlarda Şekil 3-8(a) kullanılır. Ağ içerisindeki işlemler incelenecekse Şekil 3-8’deki diğer ağ gösterilimleri kullanılır. Örneğin Şekil 3-8(b)’de bir paket-anahtarlamalı ağ (11.4 ağı) ve bir Ethernet-tipi LAN (128.1 ağı) topolojisi gösterilmiştir. 11.4 ağında A, B, C, D ile gösterilen kutular paket anahtarlarını sembolize ederler ve bunlar birbirlerine haberleşme linkleri ile bağlanmışlardır. Bunlar aynı zamanda host ve paket anahtarı fonksiyonlarını gerçekleyen bilgisayarlar da olabilirler. Şekil 3-8(b)’deki iki ağ bir gateway ile birbirlerine bağlanmışlardır.

Şekil 3-8(c)’de 128.1 ağındaki B host’unun 11.4 ağındaki D paket anahtarı için bir gateway gibi davrandığını görüyoruz. Bir paket anahtarının bir gateway gibi davranması gereken durumlarda, bu düzenleme oldukça yaygındır. Host’un bir gateway olarak kullanılması gereken durumlarda, bu düzenleme pek yaygın değildir çünkü host kullanıcı uygulamalarını ve gateway fonksiyonlarını çalıştıracak kaynaklara sahip olmayabilir.

Şekil 3-8(d) LAN yapılarını açıklamak için de kullanılabilir. Bu yapı, bir ofis içerisinde birden fazla LAN birbirlerine bağlanarak kullanıldığında görülür. 128.1 ağı Ethernet topolojisinde ve 128.2 ağı token-ring topolojisinde olan ağlardır. Şekil 3-8(e)’de bir gateway iki Ethernet-tipi ağı birbirlerine bağlamaktadır. Bu yaklaşım da oldukça yaygındır. Dikkat edilirse Şekil 3-8(d) ve 3-8(e)’de ağlar bulutsuz çizilmiştir.

Son olarak, Şekil 3-8(f)’de çeşitli ağ bulutlarını görüyoruz. Bir internet kullanıcısı açısından, dış bulut kullanıcının hayali ağını gösterir. Kullanıcısı verisinin, dört ağı (128.1, 11.1, 11.2 ve 128.2) ve üç gateway’i (A, B, ve C) geçerek varış noktasına ulaşabileceği gerçeği kullanıcıyı ilgilendirmez.

Tartışmalarımızda tüm internetworking fonksiyonları için gateway terimini kullanmaktayız. Daha sonra  bu tanım, genişletilerek gateway, router ve köprüler ek olarak tanıtılacaktır.